Sigorta ve Tazminat HukukuYargıtay Kararları

Çocuğun Trafik Kazasına Sebebiyet Vermesi, Ev Başkanının Sorumluluğu, Ev Başkanının Baba Olarak Kabulünün Gerektiği, Aktüer Raporunda Destekten Yoksun Kalan İle Eşe Çocuğa ve Anne İle Babaya Ayrılan Payların Hatalı Olduğu, Kask Takmamak Sebebiyle Müterafik Kusur 

T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi         

Esas No.   : 2016/4223
Karar No. : 2019/675


“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 18.10.2014 tarihinde davalıların velayeti altındaki 15 yaşındaki …’ın ehliyetsiz araç kullanmak suretiyle tam kusurlu olarak müteveffa … kullandığı motosiklete çarpması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası yaşandığını, davalı tarafın 15 yaşında bir çocuğun araç kullanmasına izin verdiklerini, meydana gelen kaza sonucu davacı … ve … oğlu ve … babası olan … vefat ettiğini, davalıların sorumluluğunun TMK’da düzenlenen ev başkanının sorumluluğu kapsamında olduğunu, hukuki sorumluluklarının bulunduğunu, kaza anında davalılara ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ve kaskosu olmadığını, bu nedenle güvence hesabına karşı da dava açtıklarını, müteveffanın ölüm tarihinde 23 yaşında olup aylık net 1.400,00 TL gelirle … Dağıtım Şirketinde dağıtıcı olarak çalıştığını, davacıları maddi ve manevi desteği konumunda bulunduğunu ve davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan … için 500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 500,00 TL, … için 500,00 TL olmak üzere şimdilik 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’tan haksız fiil sorumluluğu, veliler için ev başkanı sorumluluğu gerekçesiyle olay tarihinden itibaren faizi, … yönünden ise sigorta poliçe limitiyle sınıtlı kalmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibariyle işlyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve tahsilen tahsiline, yine … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, için 10.000,00 TL, İlfiraz için 10.000,00 TL olmak üzere 120.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziytle birlikte müştereken ve tahsilien tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve …, … ve … vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kabulü ile davacı … için 126.926,22 TL, davacı … için 31.837,11 TL, davacı … için 30.222,63 TL davacı … için 30.222,63 TL olmak üzere toplam 219.208,59 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …, … ve …’dan olay tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalı … yönünden ise temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte … yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile; davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve …’dan olay tarihi olan 18/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar …, … ve … vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle; TMK’nun 369.maddesinden kaynaklanan aile başkanının sorumluluğu
kapsamında maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile başkanının sorumluluğu kusura dayanmayan, yasal gözetim ve özen ödevinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan bir sebep sorumluluğudur. TMK’nun 369.maddesinde, 818 sayılı BK’nun 55 ve 56.maddelerinde(6098 sayılı TMK’nun 66 ve 67.maddelerinde) olduğu gibi aile başkanının objektif özen ödevini yerine getirmediği bir karine olarak kabul edilmektedir. Ancak, aile başkanı kurtuluş kanıtı getirerek karineyi çürütebilir. Ayrıca; gerek hukuk öğretisinde ve gerekse uygulamada aynı anda hem babanın hem de annenin aile başkanlığı (birlikte başkanlığı) kabul edilmemektedir (Y.K.Dergisi, C:VII- Sayı 3., syf 293.Yargıtay 4.HD. 11.11.1980 gün, 1980/10022 E.- 12779 K.sayılı Kararı).Aksi savunulmadığına göre; kural olarak bu olayda aile başkanının baba olduğunun kabulü zorunludur. O halde, davalı anne hakkındaki davanın reddi gerekirken, tazminat kararı verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda destek payları hesaplanırken davacılara ayrılan destekten yoksun kalma pay oranları hatalı tespit edilmiştir.
Hayatın olağan akışına göre desteğin evli olması durumunda, desteğe iki eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin davacı anne ve babaya daha az oranda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yönde bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
4-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda davacıların murisi motosiklette sürücü olup murisin kask takıp takmadığı kaza tespit tutanağına göre belirsiz olup, ölü muayene tutanağına göre kesin ölüm nedeni künt kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırığı ve beyin kanaması olarak belirlenmiştir. Dosyadaki 17.07.2014 tarihli kusur bilirkişisi raporunda da; müteveffa Şenol’un koruma başlığı takmaması nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalılar vekilleri de, kask takılmaması nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Bu itibarla mahkemece zarar görenin müterafik kusurun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-Bozma sebeplerine ve kapsamına göre davalılar …, ve … vekilinin hükmolunan manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının ise incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar …, … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar …, … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar …, … ve … vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının ise incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, … ve …’a geri verilmesine 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir Cevap Yazın