Sigorta ve Tazminat HukukuYargıtay Kararları

Çocuğun Trafik Kazasına Sebebiyet Vermesi, Ev Başkanının Sorumluluğu, Türk Medeni Kanunu Md. 369, Dava Sürecinde Yapılan Ödemenin Güncellenemeyeceği Ancak Dava Öncesi Ödemelerin Mahsubunda Güncelleme Yapılarak Mahsup Edilebileceği, Manevi Tazminat

T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi         

Esas No.   : 2018/4320
Karar No. : 2020/37

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, ölümlü ve aralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili, davalı … vekili ve davalı …,… Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacıların bulunduğu at arabasına çarpmasıyla ölümlü ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini, kazada davacı … ve …’nin kızı, diğer davacıların kardeşi olan …’nin öldüğünü ve davacı …’nin felç kaldığını, diğer
davacıların da ağır biçimde yaralandığını, tüm davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve diğer yakınlarının yaralanmaları nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını, davacı yana ait atın öldüğünü ve at arabasının kullanılamaz hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 17.600,00 TL. maddi ve 210.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 18.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 128.608,54 TL’ye yükseltmiştir.
Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu edilen ölüm ve maluliyet ile yaralanmalar nedeniyle davacı kardeşlerin de maddi- manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 6.250,00 TL. maddi ve 115.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile …,…’in ölümü nedeniyle davacı baba … için 22.045,83 TL. maddi tazminat, kızının ölümü nedeniyle 320,00 TL. bakıcı gideri, 800,00 TL. paramedikal gider, 3.500,00 TL. at ve at arabası zarar bedelinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline, ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı …,… sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davacı … için kızı … ‘nin ölümü nedeniyle 2.500,00 TL, kızı …’nin yaralanması nedeniyle 1.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; …’in ölümü nedeniyle davacı anne … için 20.186,90 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …,… Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline, ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı …,… Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davacı … için kızı … ‘nin ölümü nedeniyle 2.500,00 TL, kızı … nin yaralanması nedeniyle 1.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; davacı …’in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 45.281,92 TL. maddi tazminat ve
1.920,00 TL. bakıcı giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline (davalı …Ş’nin poliçe teminat limiti olan 57.500,00 TL. ile sınırlı sorumlu tutulmasına); …,… Sigorta A.Ş’den Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminat limiti kapsamı dışında kalan 281,92 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacı … için 4.000,00 TL. ve kardeşinin ölümü nedeniyle 1.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; davacı …’ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 66,38 TL. bakıcı giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline; …,… Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davacı için 125.00 TL. ve kardeşinin ölümü nedeniyle 250,00 TL, kardeşi …’nin maluliyeti nedeniyle 187,50 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; davacı …’in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 424,80 TL. bakıcı giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline; …,… Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davacı için 600,00 TL. ve kardeşinin ölümü nedeniyle 1.000,00 TL, kardeşi …’nin maluliyeti nedeniyle 750,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; davacı …’ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.161,80 TL. bakıcı giderinin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …, … Gıda Paz. Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş’den müteselsilen tahsiline; …,… Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine; davacı için 750,00 TL. ve kardeşinin ölümü nedeniyle 1.000,00 TL, kardeşi …’nin maluliyeti nedeniyle 750,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine; birleşen davada davacıların kardeşlerinin ölümü nedeniyle, herbir davacı için 1.000,00 TL. ve kardeşleri … ‘nin maluliyeti nedeniyle herbir davacı için 750,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline; davacıların diğer maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili, davalı … vekili ve davalı …,… Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı … vekilinin, davacılar …,…,… dışındaki davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatlara ilişkin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar …,…,… dışındaki davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatlara ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay’ca da karar verilebileceğinden, davalı … vekilinin, temyiz isteminin bu yönlerden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; dava dışı SGK Başkanlığı’nın sorumluluğunda olan ve kurumca ödenip davalı trafik sigortacısına rücu edilen bedelle ilgili davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği de dikkate alındığında, SGK’nun sorumluluğundaki tedavi gideri bedellerinin, hesaplanan tazminattan düşülmeyişinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; yolcu taşımaya elverişli olmayan at arabasında yolculuk yaparken zarar oluştuğu için, bu durumun müterafik kusur olarak kabul edilip tazminatlardan indirim yapılmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davalı ihtiyari mali sorumluluk sigortacısına müteselsil tahsil talebiyle husumet yöneltildiği ve bu davalı için dava reddedildiği için red vekalet ücretine karar verilmesinin yerinde olmasına göre; asıl ve birleşen davanın davacıları vekili, davalı … vekili ve davalı …,…Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Asıl dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu kazada, davalı tarafa ait araç sürücüsünün % 25 oranında ve kazaya karışan at arabasını idare eden davacı …’ın % 75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş; davacı … için belirlenen tazminatlardan % 75 kusur oranında
indirim yapılmış; ancak, adı geçen davacı dışındaki diğer davacılara karşı müteselsil sorumluluğun geçerli olduğu gerekçesiyle, kusur indirimsiz biçimde belirlenen tazminatlar hüküm altına alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesi ile, zarar verenlerin birden fazla olması halinde, bunların zarar gören 3.kişilere karşı müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmiş olmakla birlikte; müteselsil sorumlu olduğu kabul edilenlerin, tehlike sorumluluğu ilkesi dahilinde sorumlulukları doğacak olan motorlu araç işletenleri olduğu açıktır. Tehlike sorumluluğu kapsamında zarardan sorumlu olmayanların (somut olayda at arabasını idare eden kişi), bu madde gereği müteselsil sorumlu kabul edilmesi mümkün olmayıp, ancak haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
4721 sayılı Medeni Kanun’un 369. maddesinde, ev başkanının sorumluluğu düzenlenmiş olup, ev başkanının ev halkından olan küçüğün verdiği zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Ev başkanı, kanunda ifade edilen kurtuluş kanıtını getirebildiği takdirde bu sorumluluktan kurtulabilecektir. Aynı Kanun’un 335 vd. maddelerinde “velayet” konusu düzenlenmiş; ana babanın velayet kapsamındaki hak ve ödevleri belirlenmiştir. Bu kapsamda, ana babanın en temel ödevinin, velayeti altındaki çocuğun bedensel ve ruhsal açıdan korunması olduğu ilkesel olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacılar …,… ‘nin velayeti altında bulunan çocuklardan …,…,…, davacı babaya ait olan at arabası ile karayoluna çıkmış ve davaya konu kazaya karışarak zarara uğramıştır. Kazada ölen …’nin 17 yaşında, malul kalan …’nin 2 yaşında ve at arabasını idare eden …’ın 14 yaşında olduğu; karayolunun diğer tarafında kalan çeşmeden su getirmelerinin aileleri tarafından istenmesi üzerine, çocukların at arabası ile karayoluna çıktıkları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı anne babanın, velayetleri altında bulunan küçüklerin korunması için gerekli önlemleri alma ve onları koruma konusunda yetersiz biçimde hareket ettikleri; her iki ebeveynin velayet görevinin yüklediği gerekli özen ve dikkati göstermedikleri; aile başkanı konumunda olan davacı babanın bu sıfatı nedeniyle, oluşan zarara ilişkin şahsi sorumluluğunun da bulunduğu dikkate alınmadan, davacı anne baba için tazminat belirlemesi yoluna gidilmesi, eksik inceleme mahiyetindedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; trafik sigortacısının, tehlike sorumluluğu kapsamında sorumluluğu kabul edilen araç işletenine düşen hukuki
sorumluluğu teminat altına aldığı; kazaya karışan ve motorlu taşıt niteliği bulunmayan at arabası yönünden tehlike sorumluluğu ilkesi geçerli olmadığından, KTK’nun 88/1. maddesindeki müteselsil sorumluluğun geçerli olmayacağı; davacı anne baba yönünden, velayet görevinin yüklediği ödevler ile aile başkanı sıfatından (baba için) kaynaklanan şahsi sorumluluk ilkesi dikkate alınmak suretiyle; davaya konu olaydaki kusur ve sorumluluk derecelerinin değerlendirilmesi ve davacı anne babanın tazminat haklarının kapsamının belirlenmesi (usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) gerekirken, davacı anne babanın şahsi kusur ya da sorumlulukları hakkında irdeleme yapılmadan, eksik değerlendirmeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Mahkemece hükme esas alınan 15.10.2012 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; hesap edilen destekten yoksun kalma ve maluliyet zararından, davalı trafik sigortacısı …,… (eski … ) Sigorta A.Ş’nin dava devam ederken (17.03.2008 tarihinde) ödediği bedellerin, hesap tarihine kadar güncelenmiş değerlerinin düşülmesiyle sonuç tazminatların belirlendiği görülmektedir. Davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilmesi bakımından kabul edilen, önceki ödemenin güncellenmiş değerinin tazminattan düşülmesi ilkesi, dava açılmadan önce yapılan ödemeler için geçerlidir. Bu nedenle; davalı … şirketi tarafından dava sırasında ödenen bedellerin, herhangi bir güncelleme işlemi yapılmadan hesaplanan tazminatlardan doğrudan düşülmesi gerekirken, anılan hususta yanlış hesap içeren rapora göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
5-6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; trafik kazası sonucu oluşan ölüm ve maluliyet nedeniyle davacıların duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları ile malul kalan davacı …’deki maluliyetin oranına göre oluşan zararın ağırlığı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, asıl ve birleşen davadaki tüm davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
Kabule göre; asıl ve birleşen davanın davacıları lehine hüküm altına alınan manevi tazminatlarda, her bir zarar yönünden ve her bir davacı için ayrı ayrı (davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından) vekalet ücretinin AAÜT’nin 12/1-2.maddelerine göre belirlenmesi gerekirken, hükmedilen toplam manevi tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün belirtilen yönlerden kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili, davalı … vekili ve davalı …,… Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …,… Sigorta A.Ş. yararına; (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılar ve davalılar … ve …,… Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine, 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir Cevap Yazın