Kişisel Verileri Koruma Hukuku

Sosyal Medyadaki Etiketleme Özelliğinin Hukuki Durumu

Kişisel veri kavramını kabaca, bir şahsın doğrudan veya dolaylı olarak tespit edilmesini sağlayan her türlü veri olarak özetleyebiliriz. Bu durumda, kİşisel veri kavramı içerisine kişinin resmi de (fotoğrafı da) girmektedir.
Son on yıl içerisinde hızla yayılan sosyal medya uygulamaları (Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat vb.) göz önüne alındığında, sosyal medyada yazılı metinden daha çok resim, fotoğraf paylaşıldığı aşikârdır. Örnek vermek gerekirse;

 2015 yılı verilerine göre, Facebook’ta her gün 4,5 milyar like yapılıyor ve Facebook’a her gün 350 milyon, Instegram’a her gün 70 milyon fotoğraf yükleniyor. Bu iki uygulamada da yüklenen fotoğraflara kişiler etiketlenebiliyor. Millennials denilen Y jenerasyonunun Facebook’taki arkadaş sayısı ortalama 250 kişi, Younger boomersların arkadaş sayısı ortalama 98 kişi, Older Boomers’ların ortalama arkadaş sayısı ise 50 kişidir. Sadece bu veriler dikkate alındığında insanların kendilerine ve arkadaşlarına ait kişisel veri niteliğindeki yüzlerce veriyi çevreleriyle paylaştığı aşikârdır. Söz konusu fotoğraf video gibi paylaşımlara Facebook kullanıcısı olan arkadaşların etiketlenmesi neticesinde bu veriler beklenenden daha büyük kitlelere ulaşabilmektedir. Bu da birçok kişi hakkında doğrudan veya dolaylı olarak belli verilere ulaşılmasını sağlamaktadır. Örneğin; iş, lise veya üniversite arkadaşlarınızla ya da akrabalarınızla bir akşam yemeğinde buluştunuz. Siparişlerinizi verdiniz, Yemekleriniz içecekleriniz geldi ve yemeğin ortasında bir arkadaşınız telefonunu çıkarıp topluca fotoğrafınızı çekip Facebook, Intagram veya buna benzer bir uygulamada hepinizi etiketleyip yayınladı. Bu fotoğrafa gore, ilk once kimlerle iş, lise veya üniversite arkadaşı ya da akraba olduğunuza dair verinizi paylaşmış oluyorsunuz. İkincisi, önünüzdeki içeceğe göre alkol kullanıp kullanmadığınız, ya da ne tür içeceklerden hoşlandığınıza dair bir ön veri elde edilmiş oluyor. Bu örneklerden sadece biri. “Doğum günü fotoğraflarında yaş gruplarına gore en çok meyveli pasta mı yoksa çikolatalı pasta mı tercih ediliyor?”sorusu, sosyal medyada yer alan doğum günü fotoğraflarının işlenerek analiz edilmesi neticesinde bir ticari veriye dönmektedir. Belki bir tane fotoğrafınız üzerinden belli tercihlerinize ilişkin doğru verilere ulaşılamayabilir. Ancak, bu tür fotoğraf arşivinizin taranması neticesinde belli verilere dolaylı yoldan ulaşılacağı aşikârdır. Bu tür verilerin kişiselleştirilip mail adresinize veya gezindiğiniz web sitelerinde belli ürünlere yönelik reklam olarak dönmesi şaşırtıcı olmasa gerek! Bu işin en az zarar veren kısmı sanırım.
Aslında, bu tür paylaşımlara ilişkin her seferinde kişinin açık rızası alınmak zorundadır. Ancak, sosyal medya uygulamalarında açık rızasınızı her seferinde talep edecek ayarlar maalesef “default” yani varsayılan olarak ayarlanmamaktadır. Facebook uygulamasında, gerekli ayarlarda değişiklik yapmadığınız takdirde etiketlendiğiniz fotoğraflar onayınız olmadan yayınlanmaktadır. Onayınız olmadan yapılan etiketleme sayesinde,  fotoğrafı uygulamaya yükleyen kişinin bağlantılı olmadığı fakat, sizin bağlantılı olduğunuz kişiler yayınlanan fotoğrafı görebilmektedir. Üçüncü bir kişi tarafından etiketlendiğiniz fotoğrafın ağınızda yayınlanması için onayınızın yani açık rızanızın alınmasına yönelik ayar ilk başta “Kapalı” konumda bulunmaktadır. Ancak, kullanıcı bu özelliği ayarlar kısmına girmek suretiyle aktif hale getirdiğinde üçüncü kişiler tarafından etkiketlenirseniz fotoğraf ağınızda yayınlanmadan once onayınızın alınması gerekecektir. Bu özelliğin varsayılan ayarlarda açık konumda bulunmaması kişisel verilerin korunması kapsamında açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda kişisel verilerin işlenmesine yönelik en temel kural kişisel very sahibinin açık rızasının alınması gerektiğidir. Facebook uygulamasında, “Etiket Onay” özelliği “Açık” konumda kullanıcıya sunulması gerekirken, bu özelliğin “Kapalı” olarak sunulması “İlgilinin Rızasının Alınması İlkesi”ne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu ilke çerçevesinde, ilgili kişi sosyal medyada kullanıcı hesabı oluşturulduğu esnada yeterli bilgilendirme yapılarak açık rızası alınmalıdır. Bu bilgilendirmenin içeriğinde, fotoğrafın paylaşımı neticesinde paylaşılan fotoğrafın kimler tarafından görülebileceği, fotoğrafın hangi süreye kadar görünür olabileceği ve en önemlisi, ilgili kişinin yayınlanan fotoğrafa etiketlenmesine ilişkin daha önceden verdiği açık rızasını nasıl geri alabileceğine yönelik açık ve anlaşılır bildirimde bulunulması gerekmektedir. Bir diğer husus ise ilgili kişi hakkında yapılan her bir etiketlemeye ilişkin ayrı ayrı açık ve kesin rızası alınmalıdır ki, bahsi geçen “Etiket Onay” özelliği “Açık konuma getirildiğinde bu husus gerçekleştirilmektedir. Etiketlendiğiniz fotoğraflardan anında haberdar olmak istiyorsanız etiketleme ayarında değişiklik yapmayı unutmayın.

 

 

Bir Cevap Yazın